Türk sporunda güzel ve başarılı bir hafta arası geride kalırken, kadın voleybol milli takımımız Dünya Voleybol Şampiyonası çeyrek finalinde Amerika Birleşik Devletlerini (ABD) 3-1 mağlup ederek tarihinde ilk kez yarı finale yükselmeyi başardı. Filenin Sultanlarının yarı finaldeki rakibi Japonya oldu. Bu yolun sonu umarım final ve kupa olur.
Erkek basketbol milli takımımızda tarih yazmaya devam ediyor. Ergin Ataman yönetimindeki milli takımımız EuroBasket 2025'te son olarak Sırbistan'ı 95-90 mağlup etmeyi başardı. Son 16 turuna lider çıkan 12 Dev Adamın sıradaki rakibi İsveç...
A Milli futbol takımımızda 2026 Dünya Kupası Elemelerinde karşılaştığı Gürcistan'ı deplasmanda 3-2 mağlup ederek başarılı bir başlangıç yaptı. Grubun ikinci maçında Pazar günü Konya'da İspanya ile oynayacak olan millilerimiz umarım bu maçtan da iyi bir sonuçla ayrılarak Dünya Kupası yolunda emin adımlarla hedefe ilerler.
A Milli futbol takımımızın Gürcistan maçına değinecek olursam, erken bulduğumuz bir golle öne geçmenin öz güveni ile iki ve üçüncü golleri bularak bir bakıma kazanmayı garantilemiş gibi olduk ama futbolun 90 dakika olduğunu ve hakem son düdüğü çalana dek mücadelenin devam ettiği gerçeğini unutmamak adına az daha iyi bir örnek olacaktık ki iyi oldu güzel oldu öyle bir şey olmadı.
Deplasmanda 3-0 öne geçerek skoru 3-2'ye getirmek biraz sıkıntı yaratsa da sonunda kazanan ve 3 puanın sahibi olarak yurda dönmek iyi oldu. Maçta Kerem'in 2, Mert'in 1 golü ile 3 farklı öne geçmemize rağmen, özellikle oyuncu değişiklikleri sonrasında takımın sallanması ve düşme pozisyonuna gelmesi konusunda Montella gelecek maçlarda tedbir alacaktır diye düşünüyorum.
Pazar günü karşılaşacağımız İspanya şuan da dünyanın en iyi takımlarından biri belki de en iyisi. İşte bu yüzden tedbiri elden bırakmadan çok dikkatli şekilde en iyi sonucu almak için çıkacağız sahaya, şunu da unutmamak gerekir ki yenilmeyecek takım yoktur.
Barış Alper Yılmaz oyuna girdi yaklaşık 3 dakika sonra kırmızı kart gördü. Yaptığı hareketle rakibini sakatlayabilir, ayağını kırabilirdi. Barış'ın kafası milyon eurolarda kalmış olmalı ki, sahaya maça konsantre değilmiş. Yazık olacak bu çocuğa, Barış gibi başarılı futbolcular zaten milyonlar kazanıyorlar, şöhretleri var, herkes tarafından seviliyorlar, tanınıyorlar, talipleri olması da doğal ama paranın çokluğu karşısında bu kadar aciz duruma düşmek, sahadan kopmak en çok kendisine zarar verecektir. Kırmızı kart gördüğü pozisyonda rakibinin ayağını kırsaydı ne olacaktı? Barış'ın bir an önce kendine gelmesi ve kafasını futbola vermesi gerekiyor.
Son olarak TFF Başkanı Hacıosmanoğlu'na değinmek istiyorum. Hacıosmanoğlu, milli takım teknik direktörü Vincenzo Montella'yı en kısa sürede Türk vatandaşı yapacaklarını söylüyor.
Bende soruyorum, neden?
İtalyan hoca Türk vatandaşı olursa ne olacak, ne değişecek? Neden böyle bir şey yapmayı düşünüyorsunuz?
Hacıosmanoğlu bir de öyle bir laf ediyor ki insanın inanası gelmiyor. TFF Başkanı böyle konuşur mu diyorsunuz? Mevcut milli takımımız için "Tarihin en karakterli ve en kaliteli Milli Takım kadrosu" diyor.
Şunu iyi bilsin ki ilk milli maçımızdan bu yana milli formayı hangi futbolcular giydiyse hepsi karakterlidir, ona göre şuan ki kadro en iyi milli takım olabilir ama en karakterli diyerek geçmişte ay yıldızlı formayı giymiş olan değerlere bu lafı edemez. Ayrıca en iyi kadro derken 2002 Dünya Kupasında 3'ncü olan milli takımı unutmamasını kendisine hatırlatmak isterim...