Günümüzde estetik cerrahi yalnızca kadınlara özgü bir alan olmaktan çıkmış durumda. Erkek hastaların estetik operasyonlara ilgisi her geçen yıl artıyor. Ancak ilginç bir şekilde, erkeklerin bu süreci kadınlara kıyasla daha gizli yürüttüğünü gözlemliyoruz. Peki, erkekler neden estetik yaptırıyor ama bunu dile getirmekten kaçınıyor?
Klinik deneyimlerim, erkek hastaların da yüz gençleştirme, saç ekimi, burun estetiği ve vücut şekillendirme gibi işlemlere yoğun ilgi gösterdiğini ortaya koyuyor. Özellikle iş hayatında rekabetin yüksek olduğu sektörlerde çalışan erkekler, daha dinamik ve enerjik bir görünüm elde etme isteğiyle estetik cerrahiye başvuruyor. Ancak bu tercihini yakın çevresinden dahi saklayan pek çok hasta ile karşılaşıyorum.
Peki, neden bu kadar gizliliğe ihtiyaç duyuluyor?
Bu durumun temelinde yatan sebep, toplumsal algı. Erkeklik, hala pek çok kültürde "doğallık", "müdahale edilmemişlik" ve "kabul edilmiş yaş alma" kavramlarıyla özdeşleştiriliyor. Estetik cerrahiyi tercih etmek, erkekliğe atfedilen bu geleneksel imajla çelişiyor gibi algılanabiliyor. Oysa estetik müdahaleler, bir zayıflık değil; kişinin kendine yaptığı bilinçli bir yatırım olabilir.
Bir başka neden ise medyada yaratılan estetik algısı. Dergilerde, televizyon programlarında ya da sosyal medyada estetik konusu çoğunlukla kadın merkezli ele alınıyor. Bu da estetik cerrahiyi adeta "kadın işi" gibi konumlandırıyor. Bu bakış açısı, erkeklerin konuyla ilgili yaşadığı içsel çatışmayı derinleştiriyor.
Son yıllarda bu algının değişmeye başladığını söylemek mümkün
Artık erkek hastalar yalnızca estetik operasyon sonrası değil, öncesinde de süreçle ilgili daha bilinçli ve talepkar yaklaşıyor. Özellikle yüz bölgesindeki yaşlanma belirtilerine karşı yapılan müdahaleler ya da sportif bir vücut görünümünü destekleyen işlemler, erkek estetik cerrahisinin temel alanlarını oluşturuyor.
Bu noktada önemli olan, bireyin karar alma sürecinde kendi beklentilerini ve ihtiyaçlarını merkeze almasıdır. Estetik, yalnızca dış görünüşle ilgili değildir. Aynı zamanda bireyin kendine duyduğu güven, toplum içindeki temsili ve hatta mesleki başarısı üzerinde de etkili olabilir.
Unutmamak gerekir ki estetik cerrahi, tıpkı diş sağlığı ya da cilt bakımı gibi kişisel bakımın bir parçası haline gelmiştir. Kadın ya da erkek fark etmeksizin, kişinin kendini daha iyi hissetmesine katkı sağlayan bir süreçtir. Bu süreci gizlemek yerine, doğal bir tercih olarak görmek toplumsal bakış açısını dönüştürebilir.
Sonuç olarak, erkeklerin estetik yaptırma konusunda yaşadığı bu "gizlilik" hali, daha çok kültürel kodlardan besleniyor. Ancak bireyin bedeniyle ve kendilik algısıyla kurduğu ilişki özel bir alandır. Estetik tercihler de bu özel alanın bir parçası olarak, özgürce ve yargılanmadan yaşanmalıdır.
