Okan Geçgel

Siyaseti kirleten figürler: Cemal Enginyurt ve Mahmut Tanal üzerine

12.09.2025 14:42
Haber Detay Image

Siyaset, millete hizmet etme sanatıdır. Halkın sorunlarına çözüm bulmak, toplumsal barışı güçlendirmek, ülkenin geleceğini inşa etmek için yapılır. Ama bu idealden uzaklaşıldığında siyaset, nezaketin değil hoyratlığın, çözümün değil kavganın, ahlakın değil çıkarların arenasına dönüşür. Türkiye'de siyasete dair umudumu tüketen, beni siyasetten tiksindiren figürlerin başında ise iki isim geliyor: Cemal Enginyurt ve Mahmut Tanal.

Bu iki isim farklı siyasi serüvenlerden gelseler de aynı ortak paydada buluşuyorlar: Çirkef siyaset.

Cemal Enginyurt: Savrulmaların ve Çirkefliğin Sembolü

Cemal Enginyurt'un siyaset sahnesindeki yolculuğu, tam anlamıyla bir savrulma hikâyesidir. Bir dönem MHP'deydi. O dönemde, Türk siyasetinin saygın isimlerinden Sadi Somuncuoğlu'na yönelik çirkin saldırısıyla, benim gözümde siyaset arenasının seviyesiz yüzlerinden biri olduğunu ispatlamıştı. Somuncuoğlu, fikirleri, duruşu ve devlet adamlığıyla tanınmış bir şahsiyetti. Böyle bir isme saldırmak, yalnızca bir kişiye değil; siyasetin vakarına ve ahlakına saldırmaktı.

MHP'den sonra Enginyurt, Demokrat Parti'ye geçti. Ardından rotasını CHP'ye çevirdi. Son seçimlerde de Demokrat Parti kontenjanından CHP listelerinden milletvekili seçildi. Yani, siyasi kariyeri boyunca istikrar ya da tutarlılıktan çok, çıkarına uygun liman arayan bir görüntü çizdi.

Bugün CHP milletvekili olarak siyaset yapıyor, ama üslubu, tavrı, çıkışları hâlâ aynı: Çirkeflik üzerine kurulu bir siyaset tarzı. Dün MHP'de iken nasıl kavgacı ve seviyesiz bir üslup kullandıysa, bugün CHP'de de aynı çirkinliği sergiliyor. Değişen tek şey, bulunduğu parti; değişmeyen ise tarzı. İşte bu yüzden rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Cemal Enginyurt, siyasette çirkefliğin adıdır.

Mahmut Tanal: Çirkef Siyasetin Diğer Yüzü

Mahmut Tanal ise yıllardır CHP saflarında siyaset yapıyor. Onu ön plana çıkaran şey, halka yönelik ciddi hizmetleri ya da kalıcı politikaları değil; çirkef siyaseti benimsemesi.

Bugün Meclis'te veya televizyon ekranlarında hangi kavga varsa, hangi seviyesiz tartışma çıkmışsa, hangi hizipçilik söz konusuysa orada Mahmut Tanal'ı görmemek mümkün değil. Her olumsuzluğun, her kavganın, her bölücülüğün, her hizipçiliğin içinde bu iki figürden biri mutlaka var: Cemal Enginyurt ve Mahmut Tanal.

Tanal'ın siyasi tarzı da halka umut vermek yerine siyaseti karikatürleştiriyor. Vatandaşın gözünde siyaset, çözümün değil kavgaların adresi hâline geliyor. Çünkü Tanal gibi isimler, gürültü çıkararak gündemde kalmayı, nezaket ve çözüm üretmeye tercih ediyor.

İki İsim, Tek Sonuç: Siyasetten Soğumak

Cemal Enginyurt ile Mahmut Tanal farklı siyasi geçmişlere sahip olsalar da aslında aynı noktada buluşuyorlar. Birisi sağdan sola savrulmuş, diğeri yıllardır aynı partide kalmış. Ama ikisinin de ortak noktası, siyaseti kirletmek.

Cemal Enginyurt, partiler arası geçişlerle tutarsızlığın sembolü olmuşken; Mahmut Tanal, kavga ve şov siyasetiyle siyasetin seviyesini aşağıya çekmiştir. Onların varlığı, gençlerin siyasetten uzak durmasının, vatandaşların siyasete olan güvenini kaybetmesinin en somut sebeplerinden biridir.

Bugün siyasetten nefret ediyorsam, bunun sebebi işte bu figürlerdir. Çünkü siyaset; fikir üreten, vizyon koyan, halkın sorunlarına çözüm bulan isimlerle yapılmalı. Ama karşımıza çıkan manzara, yalnızca bağıran, kavga eden, çirkeflikten beslenen isimler olunca, siyaset sevilmez; tam tersine, tiksinti uyandırır.

Sonuç: Siyaseti Temizlemek

Türkiye'nin siyaseti yeniden halkın gözünde değer kazanacaksa, önce bu tarz figürlerin siyaset sahnesinden silinmesi gerekiyor. Cemal Enginyurt ve Mahmut Tanal gibi isimler, hangi partide olduklarından bağımsız olarak siyaseti itibarsızlaştırıyorlar. Onların üslubu, onların tarzı, siyaseti bir hizmet alanı olmaktan çıkarıp, seviyesiz bir kavga arenasına dönüştürüyor.

Ben şahsen bu iki isim yüzünden siyasetten nefret ettim. Ama belki de bu nefretin bir faydası olabilir: Millet, siyaseti kirletenleri ayırt eder, onları tarihin tozlu raflarına gönderir ve gerçek devlet adamlarını, vizyoner siyasetçileri öne çıkarır.

Çünkü siyaset, çirkefliği değil; ahlakı, asaleti ve hizmeti hak ediyor.

Kalın Sağlıcakla…

Yazarın Tüm Yazıları

title