Hani her şeyin sahtesini, ya da amiyane tabirle çakmasını üretiyorlar dedikleri Çinlileri merak ediyorum, diploma, ehliyet vs işine girdiler mi hiç?
Hatta Çinliler için şöyle bir iddia var ki bazen ürettikleri çakma ürünler, orijinalinden bile daha iyiymiş. Ayırt etmek mi? Ne mümkün. Adamlar sahtelikte çığır açmış. Bizden iyi olmasınlar ama onlara da biz bir çığır açmış olmayalım.
Düşünsenize biri, otuz yıla altı lisans, iki yüksek lisans, bir doktora, on üç sertifika sığdırmış. Araları da boş bırakmamış, memurluk yapmış, Oxford Üniversitesinde programlara katılmış.
Yani üstün başarı nişanını hak etmiş mi etmiş, ha bir de üstün cesaret ödülü de vermek lazım. Eğitime ne kadar açsa artık almış da almış.
Edep Ya Hu. Yanlış anlamayın ben demiyorum, bunu orijinalinden farksız diploması iptal edilen Abdulhamid'in torunu Abdulhamid Kayıhan Osmanoğlu diyor. Vakti geldiğinde konuşacakmış. O gün geldiğinde hakikatin sesi iftiranın çığlığını boğacakmış.
Endişeyle soruyor biri, yahu diyor bugün başkasının kaydını silip onun kaydının yerine kendi bilgilerini yazıp diplomaları değiştirenler, tapu kayıtlarına da girip taşınmazlarımızı da bir e-imza ile alabilir mi?
Neden olmasın, hepsi bir e-imzaya bakmıyor mu? Bakıyormuş. Hatta işi espriye vurup abartanlar da oluyor; evlilik kayıtlarımız, evlilik cüzdanlarımız, çocuklaımız…
Övünüp durduğumuz, Avrupa'yı geride bıraktık dediğimiz Dijital Dönüşüm, öyle görünüyor ki dijital kâbusa döndü.
Acı olan şu ki o dijital dönüşümün sahipleri bile o kâbustan nemalanmış görünüyorlar.
Çürütmediğimiz bir şey kaldı mı? Çürütemediğimiz.
Şimdi çıkıp da Konya Milletvekilinin "Dünyanın her yerinde olabilecek bir korsanlık" demesine ne demeli.
Ve bu fecaati gündemine alıp eleştiren medya mensuplarını "Operasyonel gücünü epey kaybetmiş uyuşturucu müptelası sponsorların yemlenmesi ile yayın yapan batıcı tayfa" diye tanımlayıp "86 milyonun kafasını karıştırmaya çalışan algı çalışması yapıyorlar." Şeklinde suçlamalarda bulunmasına diyecek söz bulamıyorum.
Edep Ya Hu.