Hiç düşündünüz mü? Bir radyo yalnızca ayarladığınız frekanstaki yayını çalar. Ama o anda havada binlerce yayın dolaşır: müzikler, konuşmalar, sinyaller. Hepsi aynı anda vardır ama biz yalnızca birini duyarız. Çünkü yalnızca ona ayarlıyız. Evrenin yapısı da işte tam olarak bu duruma benziyor.
Modern fizik, artık evrendeki her şeyin temelde enerji ve titreşimden oluştuğunu söylüyor. Katı gibi görünen cisimler, aslında belirli frekanslarda titreşen enerji alanları. Gözümüz, kulağımız, dokunma duyumuz... Hepsi belli bir frekans aralığını algılayacak şekilde yaratılmış. Bu yüzden her şeyi "madde" gibi görüyoruz. Oysa madde, sadece yavaş titreşen enerjidir. Ama ya bizden farklı frekansta titreşen başka varlıklar, hatta başka evrenler varsa? Teorik fizikçi Michio Kaku, bu konuda çarpıcı bir benzetme yapar:
"Paralel evrenler tıpkı radyo istasyonları gibidir. Hepsi aynı anda yayındadır ama siz yalnızca birine ayarlısınız. Diğerlerini göremez ya da duyamazsınız çünkü farklı frekansta titreşirler." (Kaynak: Michio Kaku, Parallel Worlds, 2005)
Kaku ve birçok kuantum fizikçiye göre, bizim evrenimizle birlikte var olan sayısız paralel evren olabilir. Her biri farklı fizik kurallarına, zaman çizgilerine veya olay örgülerine sahip olabilir. Bu evrenlerde belki dinozorlar hiç yok olmadı, belki sen başka bir hayat yaşıyorsun. Ama onları deneyimleyemiyoruz; çünkü bizim "frekansımız" onlarınkiyle uyuşmuyor.
Kur'an da insan algısının sınırlılığına dikkat çeker:
"O'nun ilminden, O'nun dilediği kadarından başka hiçbir şeyi kavrayamazlar." (Bakara, 2:255)
"Gökleri ve yeri hak ile yarattı; her birine bir ölçü, bir düzen verdi." (Teğabun, 64:3)
Yani evrenin bir "ölçü" ile yaratıldığı, her şeyin belirli bir düzende ve frekansta var olduğu açıkça ifade edilir. Ve insanın da bu sınırlı yapısı içinde sadece Yaratıcının dilediği kadarını anlayabileceği gerçeğini anlıyoruz. Belki de yaşadığımız bu hayat, büyük bir senfoninin sadece tek bir notasından ibaret. Diğer notaları duyamadığımız için yok sanıyoruz. Oysa "yok" değildir, sadece bizim istasyonumuzda değildir.
Paralel evrenler, sadece bilim kurgu değil. Onlar, bilimin ve ilhamın sınırlarını zorlayan gerçeklik ihtimalleridir. Ve belki de ruhumuzun derinliklerinde hissettiğimiz o "başka bir şey daha var" duygusu, diğer frekanslardan gelen yankılardır.
O yüzden gördüğüne değil, var olanın titreşimine dikkat et.
Gerçeklik, yalnızca algılanan değil, titreşen bir bütündür.
Kaynaklar:
- Michio Kaku (2005). Parallel Worlds: A Journey Through Creation, Higher Dimensions, and the Future of the Cosmos.
- Kur'an-ı Kerim: Bakara 2:255, Teğabun 64:3
- Brian Greene (2011). The Hidden Reality: Parallel Universes and the Deep Laws of the Cosmos