Sosyal medyada görünür olmak… Hepimizin derdi bu değil mi? Günün sonunda içerik üretiyoruz, paylaşım yapıyoruz, hatta reklam veriyoruz. Ama iş "keşfete çıkmak" ya da "daha fazla insana ulaşmak" olunca herkesin aklına ilk gelen şey artık mavi tik. Peki bu gerçekten görünürlüğü artırıyor mu, yoksa sadece cebimizden çıkan paranın karşılığı bir rozet mi?
Mavi tikin iki yüzü var. Bir yüzü oldukça cazip: Kimlik hırsızlığına karşı koruma, hesabın daha güvenli olması, hatta bazı paketlerde daha hızlı destek almak. Özellikle işletme hesapları için çalışanların taklit edilmesini engellemek ya da Reels'e link eklemek gibi ekstra avantajlar sunuyor. Buraya kadar her şey güzel.
Ama işin diğer yüzü var ki işte orada kafam karışıyor. Çünkü mavi tik almak, "beni keşfete taşısın, daha çok insana göstersin" diye hayal eden binlerce hesabın beklentisini karşılamıyor. Meta bunu açık açık da söylemiyor aslında, ama cümleler hep muğlak: "Öne çıkarılma şansı" diyorlar, "arama sonuçlarında görünürlük fırsatı" diyorlar… Fırsat mı? Yani garanti değil.
Benim gözlemim şu: Mavi tik, sizi güvenli hale getiriyor ama popüler hale getirmiyor. Popülerliği hâlâ içerik belirliyor. İlginç bir ironi değil mi? Bir yandan "mavi tik görünürlük sağlar" algısı var, diğer yandan algoritmanın tek baktığı şey hâlâ içerik kalitesi, etkileşim ve samimiyet.
Kısacası, mavi tik görünürlüğün anahtarı değil; olsa olsa kapının üzerindeki kilit. Açıp açmamak ise sizin içeriklerinizin gücüne bağlı.
Son sözüm: Sosyal medyada görünür olmanın en pahalı yolu mavi tik olabilir, ama en etkili yolu hâlâ yaratıcılık ve özgünlük.