Emre Sağıroğlu - Vira Bismillah! Denizden Sofraya Taptaze Lezzetlerin Zamanı.

Balık sezonu nihayet başladı! Benim için bu, haftada en az iki kez evde balık pişirmek, ayda en az iki kez de iyi bir restoranda bu eşsiz lezzetleri tatmak demek. Çünkü balık, sadece ızgara ya da tava değil; çeşit çeşit haliyle sofralarımıza bereket katıyor.

Balık pastırması, balık köftesi, balık içli köftesi, hatta bir ara denenen balık döneri… Deniz ürünlerinin mutfakta sınır tanımadığını kanıtlayan örneklerden sadece birkaçı.

Izgarada, fırında, tavada… Her pişirme şekli ayrı bir tat, ayrı bir keyif. Benim favorilerim arasında lüfer, çinekop, deniz levreği ve sezonda hamsi tava başı çekiyor. Evde hazırlanan hamsili pilav ise damakta iz bırakan en özel lezzetlerden biri.

Tabii bazı restoranlar var ki, sezonun açılmasını iple çekiyorum; çünkü orada balık yemek sadece bir öğün değil, bir ritüel. Ara sıcaklardan midye dolması, midye tava, bol tereyağlı jumbo karides, levrek kavurma ve levrek tandır… Son dönemde balıktan içli köfteyi de listeme ekledim.

Ve finalde, masaya gelen mis gibi ızgara lüfer ya da nefis bir deniz levreğiyle lezzet şöleni yaşanıyor. İşte o an, denizin bereketiyle buluşmanın gerçek keyfi yaşanıyor.