Çiğdem Sidar Ceylan

Yalanla Yaşama!

10.09.2025 23:52
Haber Detay Image

Yalan söylediklerini biliyoruz. Yalan söylediklerini biliyorlar. Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar. Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini de biliyoruz. Ama hâlâ yalan söylüyorlar.

Yaşadığımız tam da buna benzemiyor mu?

Sözü irdelemeden önce, sözün sahibi olduğu iddia edilen ve Rus edebiyatının son yıldızı kabul edilen Aleksandr İsayeviç Soljenitsin'i anmak iyi olur.

Soljenitsin, Gogol ve Dostoyevski'den sonra özellikle politik duruşu ve yalana karşı yayınladığı manifestosuyla zirvedeki yerini hak eden bir yazar.

Solijetsin, o dönemki adıyla Sovyetlerde 'Komsomol Gerçeği' adlı gazetede; eleştirel bir duruşa sahip olsa da şikâyetlerini dillendirip insanlara yardım ettiğini düşünse de gerçeğin tamamının söyleyemediğini anlayınca, yarı yalan da yalandır deyip o ünlü manifestosunu yazdığı 1974 yılının 12 Şubat'ında tutuklanır ve bir gün sonra SSCB'den sınır dışı edilerek sürgüne yollanır.

Ondandır ki yukarıdaki sözler Solijetsin'e atfedilir. Oysa buna dair somut bir kaynak bulunmasa da Solijetsin'in Nobel ile ödüllendirilen romanı Gulag Yarımadaları'nda mealen de olsa benzer sözler yer aldığı bilinir.

Aslında sözün, Amerikalı Rus göçmen Elena Gorokhova'nın Kırıntı Dağı adlı eserinde geçtiği biliniyor: "Kurallar basit: onlar bize yalan söylüyor, biz biliyoruz ki yalan söylüyorlar. Onlar biliyorlar ki biz bunu biliyoruz. Buna rağmen yalan söylemeye devam ediyorlar, biz ise onlara inanmış gibi yapıyoruz."

Küresel Sumud Filosu, İsrail'in Filistinlilere dönük katliamlarına karşı ablukayı kırmak ve Filistinlilere insani yardım ve gıda ulaştırmak için yola çıktı. Filo İsrail sınırlarına yaklaştıkça iki defa dronelarla saldırıya uğradı.

Beş limandan hareketle yol alan filonun, neden Türkiye'deki limanlardan en az birinden gemi kaldırmadığı en çok sorulan sorulardan biri oldu.

Filonun Türkiye Delegasyonu bu soruya, "Türkiye limanlarından gemiler çıkarmak gibi bir talebimiz olmadı" şeklindeki cevabı ve peşi sıra farklı ajandalarla bu eylemin etkisini zayıflatmayalım, bulandırmayalım mealindeki sözleri de hiç şaşırtmadı.

Topyekûn bir millet olarak, canımızın Filistinlilerle beraber her gün her saat yanıp tutuştuğu bu coğrafyanın limanlarından neden bir tek gemi olsun kaldırılmaz? Neden bu talep yapılmaz? Anlamak mümkün değil.

Sabah akşam siyaset arenasında kükreyip duranların samimiyetleri sınanmasın diye mi?

Ne demişti Elena Gorokhova?

"Kurallar basit: onlar bize yalan söylüyor, biz biliyoruz ki yalan söylüyorlar. Onlar biliyorlar ki biz bunu biliyoruz. Buna rağmen yalan söylemeye devam ediyorlar, biz ise onlara inanmış gibi yapıyoruz."

Yazarın Tüm Yazıları

title