Almula Merter Churm

Nuray Sayarı’dan Kına Manifestosu;Yaş Yok, Limit Yok, Mutluluk Var!”

10.08.2025 20:17
Haber Detay Image

Bir toplum düşünün… Mutluluk görenin gözüne batar, kına yakanın yaşı sorulur, ikinci evlilik yapanın gelinliği bile dedikodu malzemesi olur. Evet, kabul edelim; biz buyuz. Düğün pastasını kesene kadar herkesin fikri var...

Son kurbanımız ise astroloji yorumlarıyla tanıdığımız, enerjisiyle ekrandan taşan Nuray Sayarı. Nuray "İster ikinci evliliğim, ister beşinci, ben kına gecemi yaparım" dedi ve yaptı. Tüm ülke ikiye bölündü: Bir taraf "Helal olsun, enerji patlaması" derken, diğer taraf "Yaşını başını almış hâlâ kına mı?" diye klavye başında ömür tüketti.

Peki sorarım kına gecesinin yasası mı var? Yönetmeliği mi çıktı? Hükümet, "Birinci evlilikte serbest, sonrası yasaktır" diye Resmî Gazete'de mi yayınladı? Hayır. O zaman sorun ne?

Sorun şu; Biz, başkasının ne zaman, nasıl, hangi dozda mutlu olacağına karar verme konusunda olimpiyat şampiyonuyuz. Halbuki Nuray Sayarı bize koca bir hayat dersi verdi, "Mutluluk "kullanım tarihi" olan bir şey değildir". Kına yakıldı, şarkılar söylendi, duygusal anlar yaşandı ve meşhur sosyal medya mahkemesi devreye girdi.

— "Yaşın kaç?"

— "İkinci evlilikte kına mı olur?"

— "Gelinlikte giyer misin acaba?"

Şimdi durun! Bir kez daha soruyorum. Kına gecesinin kullanım kılavuzunda "Sadece 20-30 yaş arası ve yalnızca ilk evlilikte uygulanır" diye bir madde mi var? Yok. "İkinci el mutlulukta kına olmaz" diye kanun maddesi mi çıkmış? Hayır.

O zaman mesele ne? Mesele şu: Biz başkalarının mutluluğunu ölçmek, tartmak, yaşını, sayısını, dozunu belirlemekten büyük keyif alıyoruz. Halbuki Nuray Sayarı bize çok net bir ders veriyor. Mutluluk, ruhun yaşıyla ilgilidir; nüfus cüzdanıyla değil.

Kına, sadece gelin adayının değil; seven herkesin hakkıdır. İster 25'inde, ister 55'inde, ister üçüncü evliliğinde… İstediğin kadar yaparsın. Canın isterse her yıl kına gecesi bile yaparsın, kimse sana "kontenjan doldu" diyemez.

Bir de düşünün, hayatın en çok ihtiyacımız olan şeylerinden biri ne? Neşe. Hele ki bu ülkede… O kadar haberin içinde, bu kadar gerginliğin arasında, birileri davul zurna eşliğinde eğleniyorsa, bırakın eğlensin! Belki komşu apartmandaki teyze bile pencereden bakarken içten içe "Ah keşke ben de bir kına gecesi yapsam" diyordur.

Nuray Sayarı'nın kına gecesi, sadece bir davet değil, bir manifesto. "Mutluluk hakkımdır, yaşım da ruhum da buna uygundur" manifestosu. Ve açıkça söylüyorum, bu duruşa saygı duymak, hatta alkışlamak gerekir.

Gelenek ile modernin harmanı, "Yapamazsın" diyenlere inat, "Bak nasıl da yaparım" diyen bir duruş.

O yüzden ben diyorum ki, bırakın insanlar kına gecesi yapsın. İster ikinci evliliğinde, ister üçüncüsünde…

Ve unutmayın, Mutluluğun yaşı yok. Ama maalesef, dedikodununda yok; o yüzden Nuray Sayarı gibi gülüp geçmeyi öğrenmemiz lazım.

Kim bilir, belki yarın öbür gün biz de "Kına Gecesi 2.0" akımına katılırız. Ama bu sefer davetiye listesine " yaş sınırı yok, evlilik sayısı kotası yok" diye yazarız. Ve altını çizeriz tekkural "Mutluluğu kutlamaktan utanmamak".

Ve son söz; "Kına dediğin avuçta değil, yürekte yanar; yaşın değil, cesaretin yakar."

Hadi kolay gelsin çenesi düşüklere...

Yazarın Tüm Yazıları

title