Çelik'ten CHP'nin Uzaklaştırılması Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP İstanbul il Yönetimi'nin tedbiren görevden uzaklaştırılmasına ilişkin, "Biz, siyasi partilerin bu şekilde gündeme gelmesini istemeyiz ama siyasi partiler açısından herhangi bir usulsüzlük varsa da bunu mahkemenin tespit etmesi...
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP İstanbul il Yönetimi'nin tedbiren görevden uzaklaştırılmasına ilişkin, "Biz, siyasi partilerin bu şekilde gündeme gelmesini istemeyiz ama siyasi partiler açısından herhangi bir usulsüzlük varsa da bunu mahkemenin tespit etmesi ve bununla ilgili adım atması da işleyen yargı süreciyle ilgilidir." dedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı'na ilişkin, parti genel merkezi önünde açıklamalarda bulundu, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
"Türkiye Yüzyılı" buluşmaları kapsamında yapılan anketler ve "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin toplumdaki bakış açısı ve tablonun sorulması üzerine Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz, vatandaşlarımızla buluşuyoruz, vatandaşlarımızın tabii ki soruları oluyor, cevap vermekle mükellefiz. Vatandaşlarımızın soruları oluyor, kaygıları oluyor, eleştirileri oluyor, geleceğe dönük uyarları oluyor. Hepsini not ediyoruz, başımızın üstünde yeri var çünkü memleketin sahibi ve bütün bu süreçlerin sahibi millettir. Gittiğimiz yerlerde bu sorulara tabii ki açık yüreklilikle cevap veriyoruz. Kameraların önünde de veriyoruz ama aynı zamanda vatandaşlarımızın Sayın Cumhurbaşkanı'mıza ve Sayın Bahçeli'ye dönük yüksek güvenlerini de görüyoruz. Onların yanlış yapmayacağını, devlet ve millet aleyhine herhangi bir işe izin vermeyeceğini net bir şekilde vatandaşlarımızın vurguladıklarını da görüyoruz. Bu süreçler doğası gereği işin içinde siyasetin olduğu, devlet kurumlarının çalıştığı, sahada bir sürü gelişmenin olduğu süreçler.
Tabii ki birtakım başka devletlerin sabotajlarına da dikkat etmek gerekiyor. Geçmişte de bu tecrübeleri yaşadık. Bu açılardan baktığımızda biz çok yönlü, çok kapsamlı, iyi çalışılmış, tarihi dersleri çıkarılmış, bundan sonrasının nereye gitmesi gerektiği konusunda kafamızın berrak olduğu, hem askeri hem istihbari hem siyasi hem toplumsal boyutunun çok yönlü olarak ele alındığı bir süreçtir."
Türk-Kürt kardeşliği ile terörün ilgisinin olmadığına dikkati çeken Çelik, terörün ayrı bir mesele olduğunu vurguladı.
Terörün bunca yıl içinde Türk ile Kürt kardeşliğinin arasına giremediğine dikkati çeken Çelik, "Türkiye'de Türk ile Kürt arasına kimse girememiştir. Terör mevzusu, ayrı bir mevzudur. Bunun ortadan kalkması tabii ki demokrasimizin üzerindeki stresi kaldıracaktır ve Türkiye'nin birtakım konularla yıllardır sürdürülen meşguliyetinin ortadan kalkmasına yol açacaktır. Bölge açısından da yeni fırsatların, yeni işbirliklerinin doğmasına yol açacaktır. Bu, aynı zamanda başka terör örgütlerinin, bölgedeki başka terör örgütlerini nasıl feshedileceğine ve silah bıraktırılacağına dair bir model de oluşturulacaktır. Onun için Türkiye Cumhuriyeti, gündemine hakimdir. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar." değerlendirmesinde bulundu.
PYD yöneticisi Salih Müslim'in "Yeni Suriye hükümeti, ademimerkeziyetçiliği reddederse bağımsızlık talep etmek zorunda kalacağız." şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine Çelik, şöyle konuştu:
"Yakın zamanda PYD yöneticisi Salih Müslim'in bahsettiği açıklamasını gördüm. Önceki açıklamalarıyla birleşik bir açıklama. Biz, dediğimiz gibi Şam'daki merkezi hükümetle çatışma şeklindeki bir tutumun 'terörsüz bölge' sürecine karşı bir tutum olduğunu değerlendiriyoruz. Aynı şekilde PYD'nin, SDG'nin silah bırakmasına yani Suriye PKK'sının silah bırakmasını engellemeye çalışanların bu terörsüz bölge ve 'Terörsüz Türkiye' sürecine karşı bu gün Sayın Bahçeli'nin açıklamasında da var. Bu işi geciktirmeye, zamana oynamaya ve sulandırmaya dönük bir yaklaşımın olduğunu görüyoruz. O açıklama da zaman zaman biliyorsunuz, bu teröre destek verenler, birtakım meşru kavramları tüketim malzemesi olarak kullanırlar. Aslında ademimerkeziyetçilik diye bahsettiği şey, bir ademimerkeziyetçilik değil. Ademimerkeziyetçilik dediğinin fiili karşılığının ne olduğunu bilecek milli güvenlik bilincine sahibiz.
Onun ademimerkeziyetçilik dediği şey, bizim açımızdan terör devletçiğidir. Dolayısıyla terör devletçiklerine müsaade etmeyeceğimizi geçmişte Cumhurbaşkanı'mız 'Bir gece ansızın gelebiliriz.' mottosuyla ifade etmişti. Biz, bir devlet politikası olarak ve bütün siyasi partilerin katılımıyla yüce Mecliste kurulmuş bir komisyonla bu sürecin 'Terörsüz Bölge' ve 'Terörsüz Türkiye' sürecinin hedefine ulaşması için bu gayreti gösteriyoruz."
"Terörsüz Türkiye" sürecini sabote etmek isteyen bazı devletlerin olduğunu gördüklerine dikkati çeken AK Parti Sözcüsü Çelik, "Özellikle siyonist soykırımcılık, bu süreci sabote etmek istiyor. Birisi çıkıp da burada 'Ben ademimerkeziyetçilik' falan diyerek esasında altyazısında terör devletçiği olan bir yaklaşım ortaya koyarsa biz, bunun ne olduğunu görecek tecrübeye sahibiz. Üzerinde çok düşünmemize bile gerek yok. Bir saniye içerisinde bunu teşhis ederiz." dedi.
"Yargı süreci devam ediyor"
CHP'nin İstanbul Kongresi'ne ilişkin İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada verilen ara kararla ilgili soruyu da yanıtlayan Çelik, konunun MYK'da gündeme gelmediğini söyledi.
Ömer Çelik, şunları kaydetti:
"Nihayetinde mahkeme ile ilgili bir süreç. Orada sadece bazı yayınlarda 'Kayyum atandı.' falan deniyor. Halbuki yargı süreci gördüğümüz kadarıyla devam ediyor. İhtiyati tedbir kararı almış orada mahkeme ve daha önceki bir CHP il yönetimini tekrar atamış. Bir öncekinde siyasi yasaklılık durumu olduğu içindir belki o. Onu mahkemenin nasıl takdir ettiğini bilemiyorum ama bu ihtiyati tedbir olarak gündeme gelmiş bir şey.
Biz, siyasi partilerin bu şekilde gündeme gelmesini istemeyiz ama siyasi partiler açısından herhangi bir usulsüzlük varsa da bunu mahkemenin tespit etmesi ve bununla ilgili adım atması da işleyen yargı süreciyle ilgilidir. O bakımdan onunla ilgili herhangi bir detay değerlendirme yapmamız doğru değil ama görüldüğü kadarıyla CHP yönetimi alınmış ve daha önceki bir CHP il yönetimi oraya ihtiyati tedbir açısından kayyum olarak değil koyulmuş yani yargı süreci devam ediyor. İtiraz süreci devam ediyor, biz de onu takip ediyoruz."
(Sürecek)