Habertürk ve Show TV'ye neden operasyon düzenlendi? Habertürk ve Show TV'ye neden el konuldu?

Ülkemizde önemli yayın organlarından olan Habertürk ve Show TV'ye neden el konulduğu merak konusu oldu. Bu iki önemli medya kuruluşunun durumu, medya dünyasında büyük yankı uyandırdı. Peki, Habertürk ve Show TV'ye neden operasyon düzenlendi? Habertürk ve Show TV'ye neden el konuldu?
Türkiye iş ve medya dünyasında son günlerde büyük yankı uyandıran bir gelişme yaşanıyor. Can Holding'in sahibi kim, Habertürk ve Show TV'nin sahibi kim soruları kamuoyunun gündeminde. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Can Holding yöneticileri hakkında gözaltı kararı çıkarılırken, holding bünyesindeki önemli medya kuruluşları ve onlarca şirkete el konuldu. Peki, Habertürk ve Show TV'ye neden el konuldu?
CAN HOLDİNG'İN SAHİBİ KİM? HABERTÜRK VE SHOW TV'NİN SAHİBİ KİM?
Son dönemde Türkiye medyasını ve iş dünyasını sarsan önemli bir gelişme yaşandı. Can Holding'in sahibi kim sorusu, kamuoyunda büyük merak uyandırdı. Holdingin yönetiminde Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ gibi isimler öne çıkıyor. 2024 Aralık ayında Turgay Ciner'den Habertürk ve Show TV hisselerini devralan Can Grubu, bu medya kuruluşlarının yeni sahibi olarak dikkat çekiyor. Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren bu şirketler, geniş bir medya ağına sahip.
HABERTÜRK VE SHOW TV'YE NEDEN EL KONULDU?
İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Can Holding yöneticileri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ'ın da aralarında olduğu 10 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Suçlamalar arasında "suç örgütü kurmak", "kaçakçılık", "dolandırıcılık" ve "kara para aklama" yer alıyor. Bu kapsamda, Can Holding bünyesindeki Habertürk, Show TV ve toplamda 121 şirkete el konuldu.
Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, Can Holding üzerinden suç işlemek amacıyla organize bir yapının oluşturulduğu tespit edildi. Holdingin, şirket hesaplarına kaynağı belirsiz büyük miktarlarda para girişi sağladığı ve bu paraların çeşitli şirketler arasında aktarılmak suretiyle izlerinin gizlendiği ortaya çıktı. Faturasız işlemler ve sahte belge düzenlemeleriyle vergi yükümlülüğünden kaçınıldığı, ticari faaliyeti olmayan şirketlerde sermaye artırımı gibi yöntemlerle suç gelirlerinin aklandığı belirtildi.
MASAK raporlarına dayanarak yürütülen soruşturmada, suç örgütünün yasa dışı gelirleriyle eğitim, medya, finans ve enerji gibi sektörlerde yatırım yaptığı ve ekonomik gücünü artırmaya çalıştığı ortaya kondu. Bu nedenle, kamu düzenini ve mali sistemi zedeleyen bu faaliyetlere karşı 121 şirketin malvarlığına el konularak TMSF kayyım olarak atandı.