Filistinliler, Batı Şeria'daki Topraklarını Koruma Mücadelesinde Tarımla Direniyor
İşgal altındaki Batı Şeria'da, Filistinliler, İsrail'in yerleşim genişletme planlarına karşı tarım yaparak ve topraklarına sahip çıkarak direniyor. Kadınlar, ürettikleri ürünlerle hem geçimlerini sağlıyor hem de topraklarını koruyarak direniş sergiliyor.
İşgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinliler, İsrail'in yayılmacı ve yasa dışı yerleşim birimlerini genişletmeyi amaçlayan planlarına topraklarını ekerek direniyor.
İsrail hükümeti, bazı Batılı ülkelerin Filistin devletini tanıma kararına tepki olarak Batı Şeria'nın ilhakı meselesini ciddi bir şekilde gündeme almış durumda. Mesele haftalık Güvenlik Kabinesi toplantılarında tartışılıyor ve aşırı sağcı bazı bakanlar da bunun hemen olması için baskı yapıyor. Bu, ilhak meselesinin siyasi ayağını oluşturuyor.
Sahada ise Filistin topraklarını gasbeden İsrailli yerleşimciler faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Yerleşimci İsrailliler Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilere ve mülklerine zarar vererek onları topraklarını bırakıp kaçmaya zorluyor.
Pek çok yerde başlangıçta karavanlardan oluşan "kaçak" yerleşimler kuruluyor, sonra bu karavanlar yerlerini tuğladan örülmüş evlere bırakıyor. Bu yerlerin alt yapısı ve yolları tamamlanarak emrivaki bir şekilde yasa dışı yerleşim birimleri genişletilmiş oluyor.
Toprak mücadelesini toprağa kök salarak yapıyorlar
Filistinliler ise Batı Şeria'da İsraillilere karşı verdikleri "toprak mücadelesinde" sürekli olarak farklı direniş yöntemleri geliştiriyor.
El Halil kentinin kuzeyinde yer alan Beyt Ummer kasabasındaki Filistinli kadınlar da, yakınlardaki Guş Etzion yerleşiminin genişlemesine karşı topraklarını korumak için 5 dönümlük arazide sebze ve meyve yetiştiriyor ve ürettikleri ürünleri doğrudan tüketiciye satıyor.
Ebu Meryem isimli Filistinli, başlangıçta bir tarım projesiyken İsrailli yerleşimcilerin her geçen gün artan baskıları ve genişleyen yerleşimleriyle birlikte bir direniş yöntemine dönüşen tarım projesinde bir kaç yıldır çalışıyor.
Ebu Meryem, söz konusu tarlada aile fertleriyle birlikte çalıştıklarını ve böylece toprak sevgisinin hepsinin kalbine işlenmiş olduğunu söyledi.
Toprağı ekerek yerleşimcilerin önüne set çekiyorlar
Ebu Meryem, İsrail'in Gazze'de 2023'te başlattığı soykırımla birlikte yaşadıkları mali krizin derinleştiğini ve söz konusu projenin hem ailesi hem de diğer ailelerin tek geçim kaynağı haline geldiğini aktardı.
Guş Etzion yerleşiminin Filistinlilerin topraklarının büyük kısmını ele geçirdiğini ve karşılaştıkları en büyük zorluğun bu tür "genişleme ve yayılma" faaliyetleri olduğunu kaydeden Ebu Meryem, şunları kaydetti:
"Bir bilinmezin içinde yaşıyoruz. Yerleşim birimlerinin her gün biraz daha genişlediğini ve sahada ilhakın bilfiil gerçekleştiğini görüyoruz. Ama buna rağmen topraklarımızdan ayrılmamaya kararlıyız. Bu topraklardan başka yerimiz yok. Tarımla ve burada varoluşumuzla direniyoruz. Bu arazi (ektikleri toprak parçası) yerleşimcilerin önüne çekilen bir set olarak kalacak. Bu topraklar, hava ve su sadece bize ait."
"Görevimiz büyük"
Bölgedeki tarlada çalışan bir diğer Filistinli kadın Emel Salibi (58) de yaptıkları işin ekonomik boyutunun yanı sıra toprağa bağlılık anlamı taşıdığını ifade etti.
Salibi, "Toprağı koruma rolünü üstlendik. Büyük bir görevimiz var. Sürekli burada olarak ve bu toprakları ekerek toprağı koruyoruz. İsrail, bu toprakları sahipsiz bırakmak ve İsraillilerin daha büyük alanlara el koyması için çalışırken bizler de tarımla ve ekonomik yeterlikle topraklardaki varlığımızı pekiştiriyoruz." dedi.