Ahmet Davutoğlu'ndan İsrail'e Sert Tepki: 'Hukuk Tanımaz Soykırımcı Çetenin Durdurulması Gerekiyor'
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İsrail'in Katar'da gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin sert açıklamalarda bulunarak, bölge ülkelerine acil zirve çağrısında bulundu. Davutoğlu, uluslararası hukukun ihlali ile ilgili somut adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'nin öncülük etmesi gerektiğini ifade etti.
(ANKARA) - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İsrail'in Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin, "Ateşkes toplantılarına suikastlarla cevap veren hukuk tanımaz soykırımcı çete durdurulmalı, tüm cinayetlerinin ve cürümlerinin bedeli ödetilmelidir" tepkisinde bulundu.
Davutoğlu, İsrail'in son saldırılarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Davutoğlu, "Ateşkes toplantılarına suikastlarla cevap veren hukuk tanımaz soykırımcı çete durdurulmalı, tüm cinayetlerinin ve cürümlerinin bedeli ödetilmelidir! Gazze, Batı Şeria, Lübnan, Yemen, Suriye ve İran'dan sonra dün gece Tunus'taki Sumud konvoyu, bugün de Katar… Dünya Hitler'den bu yana uluslararası hukuku hiçe sayan böylesi pervasız bir saldırganlık görmedi." ifadesini kullandı.
Davutoğlu, bölge liderlerine şu çağrılarda bulundu:
- Bölge ülkeleri BM Genel Kurul toplantıları öncesinde acil bir bölge zirvesi gerçekleştirmelidirler. Bu bölge zirvesi İslam İşbirliği Teşkilatı veya Arap Ligi toplantılarının rutini dışında somut adımlar içerecek şekilde netice odaklı olmalıdır.
2. Bu zirvede bölge ülkeleri BM Genel Kurul toplantılarının başlamasından önce Gazze'de bir ateşkes sağlanmaması halinde New York'a gitmeyecekleri kararı almalıdırlar.
3. Bu zirve sonrasında Filistin'i tanıma kararı almış ve Gazze soykırımına karşı çıkan ülkeler nezdinde BM Genel Kurulu'nun New York yerine Cenevre'de toplanması için girişimde bulunulmalıdır.
4. Bölge ülkeleri ortak kararla hava sahalarını ve limanlarını İsrail'e uçuşa kapatmalı ve İsrail'e tam bir izolasyon uygulanmalıdır.
5. Bölge liderleri ABD Başkanı Trump'a ortak bir mektup yazarak İsrail'e yönelik kayıtsız şartsız desteğinin sürmesi halinde bütün ülkelerin ABD ile ilişkilerini gözden geçireceğini vurgulamalıdırlar.
6. Zirve tarafından yetkilendirilmiş bir heyet BMGK daimi üyesi ülkelerin başkentlerini ziyaret ederek İsrail saldırganlığının uluslararası barışı tehdit ettiğini, bu saldırılar durmazsa bölge ülkelerinin ortak bir caydırıcılık gerçekleştirecekleri iletilmelidir.
7. İsrail ile sözde İbrahimi anlaşma imzalamış ülkeler bu anlaşmaların tümünü geçersiz ilan etmelidirler.
8. Bütün ülkeler İsrail ile diplomatik ilişkilerini askıya almalı, başkentlerinde büyükelçilikler bulunduranlar büyükelçileri istenmeyen adam ilan etmeli, kendi büyükelçilerini de geri çekmelidir.
9. Türkiye NATO'yu acil toplantıya çağırarak bu saldırıların Türkiye'nin ulusal güvenliğini de tehdit edecek düzeye ulaştığını vurgulayarak, başta ABD olmak üzere NATO üyesi ülkelerin İsrail üzerine baskı uygulamalarını talep etmelidir.
10. Bu zirve sonrası bölge ülkeleri Filistin dostu diğer ülkelerin de desteğini alarak aşağıdaki unsurları içeren acil bir eylem planını BM Güvenlik Konseyi'ne ve BM Genel Sekreterine sunmalıdır:
(i) BM Güvenlik Konseyi'ndeki tıkanıklığı aşmak için "Barış İçin Birleşme" (Uniting for Peace) çerçevesi işletilmeli ve sivilleri korumaya yönelik bağlayıcı kararlar hızla alınmalıdır.(ii) Gıda, ilaç, su ve acil yardım malzemelerinin Gazze'ye kesintisiz, güvenli ve uluslararası koruma altındaki güzergahlardan ulaştırılması sağlanmalıdır.(iii) BM yetkisi altında, sivilleri, insani yardım konvoylarını ve sağlık tesislerini korumak amacıyla uluslararası gözlem ve koruma misyonu derhal sahaya gönderilmelidir.(iv) Sumud filosu ve benzeri silahsız insani yardım girişimlerine yönelik olası saldırılara karşı İsrail'e açık ve net bir uyarı yapılmalıdır.(v) Ev sahibi ülke ihlallerini önlemek amacıyla bir 'hesap verebilirlik mekanizması' kurulmalı, tüm üye devletlerin eşit erişim hakkı güvence altına alınmalıdır.(vi) Gerektiğinde 1988 Cenevre örneği referans alınarak, BM Genel Kurulu'nun kritik kararlar için New York dışına taşınmasına imkan tanıyan yedek planlar hazırlanmalıdır.(vii) Uluslararası insancıl hukukun ağır ihlallerine ve soykırıma dair bağımsız soruşturmalar desteklenmeli; BM, UAD (ICJ) ve UCM (ICC) mekanizmaları etkin biçimde devreye sokulmalıdır. Davutoğlu açıklamasını, "Türkiye, tarihi ve insani sorumluluğunun gereğini yaparak atılacak bu adımlara öncülük yapmalıdır. Küçük iktidar hesapları için bugünlerde sessiz kalanları ve gereken adımları atmayanları tarih de, gelecek nesiller de, Allah da affetmez" sözleriyle tamamladı.